Tutuklama, bir “tedbir”dir. Bu tür soruşturmalarda, tutuklama için en çok gösterilen gerekçe, “kaçma şüphesi” ve “delilleri karartma ihtimali”dir. İkisi de bu olay için geçerli değil.
Can Dündar ve Erdem Gül’ün tutuklanması yanlış. Hukuken de, siyaseten de…
Uzun yıllar tutuklu yargılanmış bir “kıdemli sanık” olarak konuşuyorum… “Tutukluluk halinin devamına” deyimi, öfke yaratıcı bir ifade olarak, belleğimdeki canlılığını koruyor.
Kişisel değerlendirmem şu: Gelişmiş bir demokraside; medya özgürlüğünün sınırlarını bu kadar daraltan bir uygulama, “basına yönelik baskı” olarak kabul edilir. Parlamenter demokratik rejime aykırı bir uygulama ile karşı karşıyayız.