• 9 SORUDA
  • DİKEN ÖZEL
  • GÜNÜN 11’i
  • DİKENLİK
  • AKŞAM POSTASI
  • VPN HABER
  • ENGLISH

Diken

Yaramazlara biraz batar!

  • VİTRİN
  • AKTÜEL
  • ANALİZ
  • DÜNYA
  • MEDYA
  • KEYİF
  • AGORA
  • SANAT
  • GÜNÜN ESERİ

10 Ekim: Adalet de barış da çok uzakta

10/10/2019 08:35

KEMAL GÖKTAŞ

[email protected]

@kemalgoktas 

Bugün 10 Ekim.

On binlerce insan, dört yıl önce bugün, Türkiye’nin her yanından, savaşı durdurabilecekleri ve ülkeye barışı getirebilecekleri inancıyla, bayrama gider gibi Ankara’ya akmıştı.

Reklam

Ankara Valiliği DİSK, KESK, TMMOB ve TTB’nin çağrısıyla düzenlenen mitinge izin vermiş ancak gereken güvenlik önlemleri alınmamıştı.

4 Haziran Diyarbakır ve 20 Temmuz Suruç katliamlarına ve 10 Ekim mitinginden önce istihbarat birimlerinden gelen en az 62 canlı bomba saldırısı uyarısına rağmen, 14 Eylül 2015’te yapılan İl Güvenlik Koordinasyonu toplantısında Emniyet, MİT ve Jandarma mitingin yapılmasında bir sakınca görmemişti.

Aynı toplantıda, mitingin tertip komitesinin istediği gibi 08:30-16:00 saatleri arasında değil, 12:00-16:00 arasında yapılmasına izin verildi. Oysa canlı bombaların kendilerini patlattığı 10.04’de şehir dışından gelenler garın önünü doldurmuş ve bazı gruplar Sıhhiye’ye doğru yürüyüşe geçmişti.

Reklam

Yolları açıldı

Yine bu tür mitinglerde yapılan gece yol araması bu defa gece saat 12:00’de sonlandırıldı ve sabah saat 09:00’da yeniden başladı. Bu sırada canlı bombaları Gaziantep’ten Ankara’ya getiren iki araç saat 08:30’da, yani yol uygulamasına ara verildiği saatlerde Ankara’ya girmişti. 

Mitingden önce polis birimlerine ‘bütün personelin öncelikle kendilerine yönelik olası canlı bomba konusunda duyarlı olmaları’ talimatı verilmişti. 

Buna rağmen Gar ve çevresinde arama noktaları oluşturulmadı.

Dahası, canlı bombalardan Yunus Emre Alagöz’ün eylem yapacağına ilişkin istihbaratlar vardı. IŞİD’in, Diyarbakır, Suruç, Ankara Gar ve İstanbul Taksim’deki saldırılarının talimatını verdiği belirlenen İlhami Balı saldırı emirlerini 2013 yılından beri dinlenen telefon hatları üzerinden veriyordu. 

Yaralılara gaz atıldı, ambulanslar gelmedi

Ellerini kollarını sallayarak Gar meydanına ulaşan iki IŞİD’çi canlı bombanın gerçekleştirdiği katliam sonucu 103 insan katledildi; 400’den fazlası yaralandı.

Daha yaralılar yerdeyken polis alana gaz sıktı. Kamera görüntülerine göre patlamadan 30 dakika sonra gelen ilk ambulans yaralılara müdahale etmeden gitmiş, bir ambulans yerinden hiç ayrılmamış ve 11 ambulans da hiç yaralı taşımamıştı. 

Katliam davasında 19’u tutuklu, 17’si firari 36 sanık yargılandı.

Mahkeme, 19 kişiye yedi buçuk yıl ve 101 kez ağırlaştırılmış müebbet arasında değişen sürede hapis cezası verdi. Firari sanıkların dosyasını ise ayırdı. Oysa bu firari sanıkların birçoğu hala teknik takip altındaydı ve haklarında istihbari bilgiler gelmiş olmasına rağmen yakalanamamışlardı.

Katliamın faillerinden Halil İbrahim Durgun, Yunus Durmaz ve Mehmet Kadir Cebael, soruşturma ve dava aşamasında yapılan polis operasyonları sırasında ya ‘kendilerini patlattı’ ya da öldürüldü. Müdahil avukatlarının üç zanlının sağ yakalanmaması nedeniyle polis yetkilileri hakkında suç duyurusunda bulunulması talepleri mahkemece reddedildi.

Mülkiye raporuna rağmen yargılanmadılar

Mahkeme, katliamda emniyet yetkililerine ağır suçlamalar yönelten Mülkiye Müfettiş Raporu’nun gereğini de yapmadı. Raporda, Ankara İl Emniyet Müdürü K.K., eski İstihbarat Şube Müdürü C.U., Terörle Mücadele Şube Müdürü H.D., eski Güvenlik Şube Müdürü A.A., Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü C Büro Amiri H.Ö.G. hakkında soruşturma izni verilmesi önerilmişti. 

Buna rağmen Ankara Valiliği soruşturma izni vermedi ve savcılık bu karar itiraz etmedi. 

Kanın sesi

Kayıp ailelerinin ve yaralıların devlet kurumlarının kusurlu olduğu gerekçesiyle İçişleri Bakanlığı’na manevi tazminat talebiyle açtıkları davalarda ise idari yargı tarafından manevi tazminatlarda talep edilenin çok altında miktarlara hükmedildi.

Daha da acısı, idari davalarda, ailelerden 4 ile 12 bin TL arasında değişen miktarda, İçişleri Bakanlığı lehine vekalet ücretleri ödenmesine hükmedildi.

Yaralılar ve canlarını kaybedenlerin ailelerinin kurduğu 10 Ekim Barış ve Dayanışma Derneği 2018’de kapatıldı. IŞİD’lilerin örgütlendiği ve Gaziantep’te faaliyet yürüten dernekler ise birçok derneğin kapatıldığı dönemde bile faaliyet yürütüyordu.

Aileler yıllar boyunca Gar meydanına kalıcı bir anıt yapılması için mücadele ettiler. Kendi çabalarıyla yaptıkları ve 103 kişinin portresinin bulunduğu sembolik Eşitlik, Barış ve Demokrasi Anıtı defalarca saldırıya uğradı, defalarca onarıldı.

Dört yılın sonunda Gar meydanı hala kanlı, kanın sesi hala kulaklarımızda. Çünkü Rakel Dink’in dediği gibi “Kanın sesi ancak adaletle susar” ve ne yazık ki adalet de barış da çok uzakta.

Filed Under: Agora

Tüm yazılar: Kemal Göktaş

SON HABERLER

HDP’li Bilgen: Yeni muhalefet tarzı iktidar olmadan da değişimin önünü açabilir

Geçen günlerde ‘yeni bir fikir ve tarza ihtiyaç duyulduğunu’ belirterek ‘yeni parti’ sinyali veren HDP’nin eski parti sözcüsü Ayhan Bilgen, “Yeni bir muhalefet tarzı siyasette iktidar olmadan da değişimin önünü açabilir” dedi.

En büyük anket sonuçlandı: Dünyanın üçte ikisi ‘İklim değişikliği acil durum’ diyor

1.2 milyon kişinin katıldığı, iklim değişikliği üzerine şimdiye kadar yapılan en büyük ankete göre, dünyadaki insanların üçte ikisi meseleyi küresel bir acil durum olarak görüyor.

HDP ‘muhalefet turu’na çıkıyor: Dört partinin liderine ziyaret

HDP, dört muhalefet partisinden randevu istedi. İlk görüşme Saadet Partisi’yle yapılacak.

Bakanlıktan 120 firmaya 3.5 milyon lira ceza

Ticaret Bakanlığı, 120 firmaya ‘stokçuluk’ ve ‘fahiş fiyat’ gerekçesiyle para cezası verdi.

Erdoğan: Salgında faaliyetleri kısıtlanan lokanta ve kafelere destek verilecek

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, 2019 cirosu 3 milyon TL ve altında olan restoran ve kafelere destek verileceğini açıkladı.

‘Barış Pınarı’ nerede biter?
İçiniz yanmıyor, hiçbirinizin…

DİKEN’İ TAKİP EDİN

Osman Kavala 1184 gündür tutuklu

AGORA

Nasıl olur da Türklüğü kabul etmezler? Belki Türk değillerdir!

Murat Sevinç

Ya lidersindir ya değilsindir

Mehmet Aksel

1921 Anayasası’nın 100’üncü yılı kutlu olsun

Murat Sevinç

GÜNÜN 11’İ

Ayşen Uysal: Aşıya erişim meselesi, eşitsizlikleri en yalın haliyle gösteriyor

Kübra Par: Türk mutfağı Nusret’in şaplak atıp porsiyonuna fahiş fiyatlar koyduğu etlerden ibaret değil

Deniz Zeyrek: İyileşme emareleri pek görünmüyor

Kaan Sezyum: Korku arttıkça, dronun diğer tarafındaki elin sahibi delüzyona doğru ilerliyor

Deniz Yıldırım: Yasak varken ekmek almaya çıkabilir, yasak yokken ekmeğiniz için sesinizi duyuramazsınız

Abbas Güçlü: Üniversiteler çok hem de çok büyük bir değişim geçirecek

Mehmet Ocaktan: AK Parti, İmamoğlu’nun yarattığı travmayı henüz atlatabilmiş değil

Sedat Ergin: Bütün ihtimaller Gezi davasının bir hayli uzun zamana yayılabileceğine işaret ediyor

Abdulkadir Selvi: Ümit Özdağ yeni parti kurmaya doğru gidiyor; MHP’den biraz daha milliyetçi bir parti

Dilek Güngör: Almanya, topraklarında yetişmeyen bir ürünün yağını bizden ucuza tüketiyor

Mustafa Balbay: Salgın önlemlerine kimler uymak zorunda, kimler değil?

Çevrimiçi, yerçekimsiz Gogol

İstanbul Havalimanı’nda bir dakika sanat…

Üç ‘Rebecca’

Şakir Eczacıbaşı’nın fotoğraf sergisinden 10 ‘seçilmiş an’

Bilinmeyen bir cisim yaklaşıyor!

Covid-19’a yakalandıktan sonra 306 gün hastanede kaldı; alkışlarla taburcu oldu

İstanbullular deniz taksisinin rengine karar verdi: Boğaz tasarımı

Yeni sümbül türü keşfedildi: Muğla sümbülü

Karikatürist Erdil Yaşaroğlu: Derdimiz sadece ticari sitelerle

  • VİTRİN
  • AKTÜEL
  • ANALİZ
  • DÜNYA
  • MEDYA
  • KEYİF
  • AGORA
  • SANAT
  • GÜNÜN ESERİ
  • AGORA
  • DİKEN’E TAKILANLAR
  • BİRİNCİ SAYFALAR
  • GÜNÜN 11’i
  • AKŞAM POSTASI
  • BU GAZETE…
  • DİKEN 5 YAŞINDA
  • KÜNYE
  • İLETİŞİM
  • Email
  • Facebook
  • Google+
  • Pinterest
  • RSS
  • Twitter
  • Vimeo
  • YouTube

"Genç gazeteci arkadaşlarıma! Bu meslek yorucu bir meslektir. Ama, insan büyük bir zevkle çalışır. Kalemine daima efendi kal, uşak olmamaya gayret et. Mecbur kalırsan kır, sakın satma." Sedat Simavi